12 Mayıs 2009

Yaşamdaki her alanda "moda" ve "demode" kavramlarının yer alması söz konusu , ancak , özellikle giyim ve aksesuarlardan bahsedecek olursak ; şunu herzaman söylerim ki bol stresli hayat koşuşturmacası içinde , çoğu zaman duygularımızda , düşüncelerimizde ve yaşam tarzımızda , kolayca yapamadığımız değişiklikleri , dış görünümümüzde yapmaya çalışarak - kolay yoldan dahi olsa - yaşam sevincimize küçük bir ivme kazandırması ümidiyle bu endüstriden sebepleniriz .

Masum dozlarda kaldığı sürece zevklidir bu takip.Hele ki bir gözlemci mantığıyla yaklaşıyorsanız bu konuya , toplumların tarihsel gelişimleri içinde giyim kuşamın yeri ve uğradığı değişiklikler dikkatinizi çekiyorsa , renk ve desen bilinciniz geliştiyse , ürünlerin tasarım yaratıcılığı gerektiren detayları dikkatinizi çekiyorsa , sadece bedeninizi değil , beyninizi de tanıyarak seçim yapıyorsanız , işte o zaman modaya ve yeni trendlere ilgi duymanıza rağmen " her çıkan yeniliği yapalım , alalım , giyelim , hiçbirşeyden geri kalmayalım" şeklinde yaşayan bir moda mağduru olma ihtimaliniz çok düşüktür .

Unutmayın ki güncel adıyla her "moda ikonu" bir süre sonra , moda mağduru olmaya adaydır , ve.. her dönemde yok etmek isteyeceği eski resimleri olacaktır!!... (bkz. 80 mağdurları)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınızı bekliyorum