12 Mayıs 2009

Bir önceki yazımda , kişinin modaya bilinçli yaklaşımından bahsederken marka olgusu hiç aklıma gelmemişti.Giysiyi , renk , tasarım , işçilik ve güncele uygunluk kriterleri açısından değerlendirmek yeterli gelmişti gözüme..böyle bakıldığında kimsenin markacı bir yaklaşımla hareket emeyeceğini düşünmüş olmalıyım.

Bir ürün ancak , biraz önce bahsettiğim kriterlere uygunsa ve bunu da "iyi" bir marka adı altında tanımlanmış bir firma veya kişi başarmışsa o zaman sizin için bir katma değer taşımalı , aksi takdirde aynı şekilde görsel zevke hitab eden , kaliteli ve güncel , veya , güncel olmasada sizin zevkinize uygun bir tasarımda baş tacınız olabilmeli.

Körü körüne markacı yaklaşımda ise ; pahalı bir marka olduğu bilinen bir ürün giyilerek , insanların gözünde bu paraya sahip , dolayısıyla bu parayı kazanabilmiş , rahatça harcayabilecek(başarılı , güçlü v.s) bir şahsiyet olarak konumlandırılabilme isteği yatar.Başarı , güç , kalite tanımlamalarının içini doldurabileğimiz başka vasıflarımız yoksa( ve buna ihtiyacımız varsa , çünkü bu da her daim gerekli değildir..) , moda , küçük değişikliklerle yüzümüzü güldüren bir merak olmaktan çıkar , kimliğimizi tanımlamaya çalıştığımız , bir hayal dünyası haline gelmeye başlar.

Sağlam temeller üzerine inşaa edilmiş bir öz saygı için , moda ve marka kavramları , sadece zevklerimiz doğrultusunda yaptığımız seçimlerimizin bir göstergesi olarak yer alacaktır hayatlarımızda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınızı bekliyorum