26 Ocak 2010

"Siren Ertan Çarmıklı" röportajından beğendiğim bölümler...


Siren Ertan stilini beğendiğim bir tanınmış yüzdür . Ama ne yazık ki bizde yurtdışındaki gibi , ünlülerle ilgili özellikle giyim stillerini araştıran ve  kalitesi yüksek fotoğraflarına yer veren siteler olmadığı için bunları aksettirmekte yetersiz kalıyorum . Siren Ertan , tasarım eğitimi almış olarak mesleğini yürüten bir sosyete mensubu ,benzerleri arasında işini en bilinçli yapanlardan . Sizlerle bir röportajından alıntılar paylaşmak istedim

"Moda neşeli bir şeydir. Modayla birlikte kıyafetlerinizi, dekorasyonunuzu, saçınızı değiştirir, hayatınıza renk katarsınız ama bence kafanıza fazla da takmanıza gerek yoktur. Ben “Tüm zamanları yakalayan klasik tarzdan vazgeçmeyin” derim. Atölyemde 8 yıl önceki bekar evimin eşyalarını hâlâ büyük bir zevkle kullanıyorum, gardırobumda 15 senelik kıyafetlerim var. Müşterilerim için yarattığım elbiselerin de 10 yıl sonra giyilebilir olmasını isterim. Bundan 20 sene sonra, sizin, annenizin, kayınvalidenizin sehpasında duran düğün fotoğrafınıza baktığınızda “Allah’ım, ben bunu nasıl giymişim!” demenizi istemem.

"Kadın ne kadar güzel olursa olsun herkesin bir kusuru vardır. İşte benim en zevk aldığım bölüm burası; iyi giyinmenin şifreleri dediğim kurallarımı uygulamak ve yeniden şekil bulmuş bir vücutta, şık bir kadın yaratmak! Şifrelerin birincisi yerine göre giyinmek. İkincisi, rengiyle, dokusuyla, kalıbıyla, kusurlarınızı örtüp güzel yanlarınızı ortaya çıkaran, tamamen size uygun kıyafeti giymeniz. Bunlara rafine bir zevk ve günün modasından da esinti kattığınızda şık görünmeniz kaçınılmazdır. Etek boyu bile deyip geçmemek lazım; 2 santim aşağı ya da yukarı olması bile şıklığınızı gölgeler".

"....Türkiye’nin en zengin ailelerinden birinin oğlu sevdiği kıza bir kutu uzatıyor, içinden mercimek kadar tek taşlı, teneke gibi bir yüzük çıkıyor. Biraz daha çaba lütfen! Üstelik dizinin sponsoru bir mücevher firması! Onların buna izin vermesi nasıl bir profesyonellik onu hiç anlamıyorum. Yine son derece varlıklı ve köklü bir aileye mensup olan kadın oyuncu kolunda “ben kötüyüm” diye bağıran suni deri çanta ve kaliteden çok uzak ayakkabısıyla oradan oraya koşturuyor ve kendini son derece kötü yapılmış, yepyeni bir altın varakla parlayan kanepeye atıyor! Velhasıl benim dizi hayatım zaplamakla geçiyor… (gülüyor)"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınızı bekliyorum